3 Mayıs 2009 Pazar

anne baba eğitimi Cocuklarına Ders

0-6 Yaş dönemindeki çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerinde ailenin yeri ve önemi

Sayfa sayısı : 15 - Kaynakçası : Yok - Doküman türü : Microsoft Word


0-6 Yaş Dönemindeki Çocukların sosyal ve Psikolojik Gelişimlerinde Aile’nin Yeri ve Önemi İÇİNDEKİLER A) PSİKO-SOSYAL GELİŞMEDE AİLENİN ROLÜ 1 B) AİLE SİSTEMİNİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 2 C) ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN ANNE-BABALARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 3 1. Çocuğun Yaşı 3 2. Çocuğun Cinsiyeti 3 3. Ailenin Sosyoekonomik Durumu 3 4. Anne-Babanın Yetişme Biçimi 4 5. Anne-Baba Arasındaki ilişkiler 4 6. Kültürel Özellikler 5 D) ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİNE ETKİ EDEN AİLESEL FAKTÖRLER 5 1. Anne Babaların Çocuklarına Karşı Tutumları 5 a) Demokratik Tutum 6 b) İlgisiz Tutum 6 c) Otoriter Tutum 6 d) Tutarsız Tutum 7 e) Aşırı Koruyucu Tutum 7 E) ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİNDE AİLENİN SORUMLULUĞU 7 1) Sosyalleşme 7 2) Sosyalleşmede Ana-Babanın Yeri 8 3) Toplumsallaşma Süreci 8 F) AİLEDE ÇOCUĞUN YERİNİN, KİŞİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ 9 1) Doğuş Sırası 9 a) İlk Çocuk 9 b) Ortanca Çocuk 9 c) Küçük Çocuk 9 d) Tek Çocuk 9 e) Çok Çocuk 10 f) Çocuğun Cinsiyeti 10 G) AİLE İÇİNDEKİ ÖZEL SORUNLARIN ÇOCUĞUN RUH SAĞLIĞINA ETKİLERİ 10 1) Aile İçi Çatışmalar 10 2) Boşanma 11 3) Üvey Anne - Üvey Baba 11 4) Hastalıklar 12 5) Ölüm 12 I) ANNE VE BABANIN DİKKAT ETMELERİ GEREKEN BAŞLICA NOKTALAR 12 A) PSİKO-SOSYAL GELİŞMEDE AİLENİN ROLÜ Okulöncesi dönemde, çocuğun yaşamındaki en etkili sosyalleştirme kurumu, ailesidir. Bu dönem çocukta başkalarını taklit eğiliminin en yüksek olduğu evredir. Toplumun kültür değerlerinin bir kuşaktan diğerine aktarılması şeklindeki temel eğitimsel işlevinin yanında, aile, özellikle okulöncesi dönemde, çocuğun yaşamında etkili bir sosyalleştirme görevi de yapar. Anne babanın ve aile içindeki diğer bireylerin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirler. Aile, çocuğun ilk sosyal deneyimlerini edindiği yerdir. Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, bu ilk yaşantıların örülmesinde büyük önem taşır. Yine okulöncesi dönemde, çocuğun sosyalleşmesi yolunda kendisine tanınan deneyim fırsatlarının değeri büyüktür. Bu dönemde çocuk, sosyal bir birey olmayı öğrenirken, aynı zamanda en küçük ayrıntısına kadar kopya edeceği bir modele gereksinim duyar. Kişiliğin oluşumu için gerekli olan bu özdeşleşme, aile içindeki yakın üyelerle gerçekleştirilebilir. Genellikle anne baba, amca ya da dayı gibi aile içinden bir yetişkin olan bu üyenin bozuk bir kişilik yapısına sahip olması halinde, bu kötü davranış örneğinin çocuğa da yansıma olasılığı vardır. Nitekim "Suçlu Çocuklarda Zekâ, Kişilik ve Yakın Çevre Özellikleri''ni konu edinen, 214 hükümlü genç üzerinde gerçekleştirdiğimiz araştırma bulgularına göre/suçlu gençlerin birinci dereceden akrabaları arasında, % 54 oranında hüküm giymiş suçluya rastlanmıştır. Aile, bir kurum olarak, çocuğun alacağı kavramları seçerek vermekte, onları yorumlamakta ve sonucu değerlendirmektedir. Bu secici ve değerlendirici süreç, çocukta kişisel ve sosyal davranışlarla ilgili değer duygusunun gelişmesiyle sonuçlanmaktadır. Hiç kuşkusuz çocuğun bulunduğu kültür çevresi içinde yer alan ve onu etkileyecek olan gelenek ye kurallar da vardır. Ancak yargıların oluştuğu, tercihlerin yapıldığı ya da en azından etkilendiği yer ailedir. Kişiliğin gelişmesi, bir dizi tercihin geliştirilmesiyle olanaklıdır. Bu tercihler bireyin değerlerini temsil eder ve geniş ölçüde ailenin koşullandırılmasının bir sonucudur. Bütün bunlardan sonra denebilir ki, çocuğun ailesinin yapısı, genişliği, sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyi, onun ilk sosyal deneyimlerini, dolayısıyla duygusal ve toplumsal gelişmesini etkileyecektir. Çoğunlukla sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek olan ailelerden gelen çocukların, sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyi daha aşağıda olan ailelerden gelen çocuklara oranla daha başardı bir sosyal gelişim gösterdikleri savunulur. Ancak ülkemizde, istanbul ço-cuklan üzerinde yapılan araştırmadan alınan sonuçlar, farklı doğrultuda bulunmuştur. Hurtig ve Zazzo'nun "Psiko-Sosyal Gelişme Ölçeği"nin üç farklı sosyoekonomik sınıftan gelen 6-12 yaşlarındaki 240 kız ve erkek İstanbul çocuğuna uygulanması sonucunda, sosyo-ekonomik ve çevresel faktörlerin, sosyal olgunluğu anlamlı bir biçimde etkilemediğim saptadık. Bunun da, sosyo-ekonomik düzey basamaklarında aşağıya doğru inildikçe, özellikle geniş ailelerde yaşam savaşı veren çocukların, zorunluluk nedeniyle kendilerinin ve kardeşlerinin sorumluluklarını yüklenmelerinden kaynaklandığım gördük. [Ödevi indir]

0 yorum: